6 Haziran 2009 Cumartesi

TÜRK KARİKATÜRÜNÜN
SESSİZ USTASI:
BÜLENT DÜZGİT
Cihan Demirci, MİZAHHABER için Türk Karikatürünün en sessiz, en mütevazı, en bilinmeyen, en sakin ustası Bülent Düzgit'le ilgili bir araştırma yaptı ve yazı hazırladı. Bugün sizlere o araştırmayı ve yazıyı sunuyoruz...
Hürriyet'ten bir "Bülent Çiziyor"...

Son günlerde HÜRRİYET gazetesinde büyük fırtınalar yaşanıyor malumunuz... Gazetenin 22 yıllık köşe yazarı Emin Çölaşan'ın faşizan bir iktidar baskısıyla gazeteden atılmasından sonra Hürriyet 75 binleri bile bulan bir tiraj düşüşü yaşadı. Ancak tepetaklak giden "Büyük Gazete" Hürriyet'i gene Başbakan kurtardı diyebiliriz. Zira tam da o düşüş günlerinde Başbakan RTE'nin gazetenin topun ağzındaki diğer "muhalif" kalemi Bekir Coşkun'u ülkeden kovmaya kalkması ve Hürriyet'in de bundan yararlanarak Bekir Coşkun'un arkasında durur gibi birinci sayfadan, manşetten haberler yapması, düşen tirajı biraz olsun geri getirdi... Sanki Başbakan RTE, Aydın Doğan'ın kendisine sunduğu "Çölaşan" armağanına karşı bir jest yaparak bu sözleri söylemiş ve Hürriyet'te bu sözlerin gazıyla düşen itibarını onarmaya çalışmıştı. İşte tüm bu fırtınanın, gürültü-patırtının dışında, uzun yıllardır sessiz-sedasız işini yapan biri var bu gazetede. Pek çok Hürriyet okurunun hala soyadını bile bilmediği bir çizer bu... Gazetenin orta sayfasının sağ tarafında kim yazarsa o da o köşenin üstünde karikatürünü çiziyor sessiz-sedasız. Ama öylesine sessiz-sedasız ki, kendisiyle konuşmaya kalksanız gene ağzından pek bir şey çıkmayacağı çok açık. Çünkü ben bunu yıllar önce bir kaç kere denemiştim. Karikatürcü adam bu kadar da sessiz olur mu diye insanı şaşırtan bu çizer aslında bir büyük karikatür ustası... Yıllardır çalıştığı gazete, belki de onun bu aşırı mütevazı ve aşırı sessiz halinden etkilenip, onu daha fazla es geçse de, onu bilenler biliyor, sanırız bu da ona yetiyor... Bu isim: BÜLENT DÜZGİT...

Bülent Düzgit yıllarca Çarşaf dergisinin en güzel kapaklarını çizdi...
"BÜLENT ÇİZİYOR" AMA KİMSE BİLMİYOR!İzleyenlerin iyi bildiği gibi size MİZAHHABER'de günlük gazetelerimizde karikatür çizen arkadaşlarımızın karikatürlerinden örnekler sunuyoruz her gün...İlk günden beri aslında Bülent Düzgit'ten de örnekler sunmak istiyor ama yapamıyoruz. Buna daha önce de bir küçük yazıda değinmiş, hatta bu yazıyı okuyan sevgili Raşit Yakalı ağabeyimiz bize Bodrum'dan ulaşmıştı. Neden kullanamadığımıza gelince, örneğin birinci sayfa çizeri Latif Demirci'nin karikatürünü internet ortamında kullanılacak bir taramayla sayfasına koyan Hürriyet, aynı şeyi Bülent Düzgit için yapmıyor. Bülent Düzgit gibi bir çizgi devinin karikatürleri o kadar düşük çözünürlükle taranmış konuyor ki, kullanmamak ona saygı göstermek demek. Çünkü 20 kb. gibi bir güçle konmuş karikatürlerdeki çizgiler öylesine ölmüş ve öylesine titrek ve öylesine değerinden uzak ki... Size titrek olmayan bir örnek karikatürü güçlükle bulabildik ve en üstte kullandık. Bu da büyüklüğü gazete reklamlarında kalmış Hürriyet'in ayıbı. Ama biraz da bu işlerden çok uzakta kalıp, sadece çizerek yaşayan bir çizgi devinin o aşırı sessiz halinin sonuçları belki de...

Bülent Düzgit çizgisiyle bir Demirel-Özal kapağı daha...
ÇARŞAF YILLARI...Hayatımda ilk karikatür götürdüğüm dergi Çarşaf dergisi olmuştu. Tarih: 31 Aralık 1977 idi. O gün dergiye giderken tanışmak için aklıma koyduğum çizerlerin arasında yer alıyordu Bülent Düzgit. İlk hafta karikatürlerime bakan Mahmut Karatoprak usta olmuştu ama 1978'in Ocak ayında dileğime erip, Bülent ağabeye de karikatürlerimi gösterebilmiştim. Öylesine sessiz, öylesine mahçup bir insandı ki, zaten benim de o dönemler aşırı utangaç halim nedeniyle bir süre sadece karikatürlere bakakalmıştık anımsadığım kadarıyla... Ağzından pek laf çıktığını gene anımsamıyorum, daha sonraları da pek anımsamayacağım gibi... Sonraları Çarşaf'a her gittiğimde gözlerim onun masasına takılıyor, çaktırmadan masasının yanına yaklaşıp, onu bir kuyumcu titizliğiyle çalışırken, özellikle de karikatürleri ekolin denen o harika boyayla renklendirirken izliyordum. Ekolin'i kullanmayı, bu şekilde onu bir ajan gibi izlerken ondan öğrendim diyebilirim. Günümüzde karikatür renklendirmesinde her yanı doğal olarak Photoshop sarmış olsa da, ben hala o güzelim Ekolinlerle karikatür renklendirmeyi seviyorum doğrusu...Her ekolin kapağını açışımda aklıma Bülent Düzgit'li o Çarşaf yılları geliyor nedense...
Bülent Düzgit'ten orjinali Cihan Demirci'de bulunan bir 1 Mayıs kapağı, orjinal renkleri çok daha nefis tabii ki...
HAYATI BİR DERGİ VE BİR GAZETE!.Bülent Düzgit'in hayatını kısaca yazın derlerse biz sadece iki sözcükle yetinebiliriz aslında. Onlar; ÇARŞAF ve HÜRRİYET sözcükleridir. Çünkü 1947 İstanbul doğumlu olan bu sessiz ustanın hayatının yarısından çoğu bu iki yayın kuruluşunda geçmiştir. Ticaret Lisesini bitirdikten sonra Yüksek Ticaret okurken kanına giren karikatür yüzünden yüksek öğrenimini pek çok karikatürcü gibi yarıda bırakan Bülent Düzgit, önce Pardon mizah dergisinde çalışmış. Sonrasında o dönemlerin müthiş dergisi Hayat'ta hem karikatürcü, hem de illüstratör olarak çıkmış okurların karşısına. Bunun dışında hayatı Çarşaf mizah dergisi ve onun kapanmasının ardından da Hürriyet'te geçmiş bugüne dek... Bülent Düzgit çizgi gücü olarak Türk karikatürünün aslında en kıvrak bileğe sahip çizerlerindendir. Çarşaf'ın renkli bir dergi olması onun renk ustası haline gelmesinde büyük etken olmuştur. Bir dönemler dünyanın en etkili dergisi MAD'in Amerikalı çizerleri, Türk çizerlerinin beslendiği, ilham aldığı çok önemli bir kaynak olmuştu. Herkes o dergiden bir çizerin çizgisini benimsemiş, o çizgiden yola çıkıp, sonuçta bambaşka çizgilere ulaşmıştı. Bülent Düzgit'in etkilendiği isim ise Mort Drucker olmuştu o yıllarda. Ama gerek Çarşaf'ın, gerek Gırgır'ın en önemli çizerleri o yıllarda kendilerine hep bir örnek çizer seçerdi. Bülent Düzgit Çarşaf'ta birbirinden güzel kapakların ve iç sayfa karikatürlerinin yanı sıra çizgi öyküler de çizdi...Onun çizgideki ustalığını da onun ardından gelen başka genç çizerler kendilerine örnek aldılar...
Esprisi Ergin Gülen'e ait, bir Bülent Düzgit kapağı daha...
O ÇALIŞTIĞI GAZETEDEN BİR YAŞ BÜYÜKTÜR!Kendisi de bir karikatürcü-yayıncı olan Sedat Simavi'nin sahibi ve kurucusu olduğu Hürriyet gazetesi 1948'de çıkmıştır. Yani bugün 59 yaşındadır. Bugün o gazetenin iki karikatürcüsünden biri olan Bülent Düzgit ise gazetesinden fiziksel olarak da daha BÜYÜKTÜR... Çünkü o Hürriyet'ten 1 yıl önce, 1947'de doğmuştur ve bugün tam 60 yaşındadır. Bir zamanlar Çarşaf'ın o altın yıllarında arkadaşlarının "Doktor" lakabıyla çağırdığı Bülent ağabeyle son olarak 2003 yılı Ocak ayında Hürriyet'in verdiği "Mizahımızın Devleri" adlı özel ek nedeniyle Hürriyet'e gittiğimde karşılaşmış, her zaman olduğu gibi beş kelimeyi pek geçmeyen sohbetimizi yapmıştım. Uzun zamandır "Damdaki Mizahçı" adlı kişisel blogumda onunla ilgili bir yazı yazmak istiyordum. Ama bu küçük araştırmayı ve yazıyı yayınlama önceliği MİZAHHABER'e kısmet oldu sonunda... Bir sürü şey araya girince bu yazıda uzadı da uzadı. Ancak ilginç ve acı olan onunla ilgili biraz bilgi edinmek için internette uzun uzun dolandığımda, bugüne dek onun hakkında sadece ve sadece bir tek ismin, "DİKKATE DEĞER" bir yazı yazdığını gördüm, biraz da üzülerek... Ama onun hakkında, bu dikkate değer yazıyı yazan isim öylesine önemli bir isimdi ki, her şeye değerdi bence... Bir zamanlar GIRGIR'ın en güçlü olduğu ve satış rekorları kırdığı dönemde en önemli rakiplerinden biri olan ÇARŞAF'ın hem kapak çizeri, hem de en ağır toplarından biri olan BÜLENT DÜZGİT hakkındaki bu yazıyı sevgili OĞUZ ARAL ustamız yazmıştı... 2002 yılında Hürriyet'in verdiği "HÜRPORTRELER" ekinde onunla o dönemlerde aynı gazetede çalışan Oğuz Aral, Bülent Düzgit'i anlatmıştı... Sizlere o güzelim yazıyı sunmadan önce gene araştırmalarım sırasında karşıma çıkan bir yazıdan bahsedeceğim...
Bakın bugünlere de ne kadar uygun bir Bilent Düzgit kapağı daha...
ATİLA ÖZER'İN SORUSU
Bakın Türk karikatürüne yıllarını vermiş, şimdilerde Eskişehir'de bulunan Karikatür Müzesinin müdürlüğünü de yapan karikatürist Prof. Atila Özer, 21 Haziran 2004 tarihinde, Hürriyet gazetesinin "Okur Temislcisine Mektuplar" bölümüne bir okur olarak mektup yollamış... O mektubunda "Hürriyet Gazetesi’nin karikatürle ilgilenen eski bir okuyucusu olarak bazı sorunları yazmak istedim" diyor ve bir kaç soru soruyor. Bu sorulardan sonuncusu da Bülent Düzgit'le ilgili... Şöyle diyor Atila Özer: " ‘Bülent Çiziyor’ başlıklı karikatürlerde Bülent Bey imza kullanmıyor. Soyadını ben biliyorum ama çoğu kimse bilmez. Acaba kendisi mi böyle istiyor, yoksa gazete yöneticileri mi?.."2004 yılında gazetenin okur temsilcisi olan Doğan Satmış bu soruya şöyle yanıt vermiş: "Karikatürist Bülent Düzgit, ‘Soyadımı kendi isteğimle kullanmıyorum. Benim imzam Bülent’ dedi..."
Çarşaf'ın 17 Aralık 1980 tarihli bu 6. yaş kapağı da Bülent Düzgit çizgisi taşıyor...OĞUZ ARAL'IN "BÜLENT DÜZGİT" YAZISIŞimdi gelelim OĞUZ ARAL ustanın, aslında 1997'de Hürriyet'te yazdığı ama yeni eklemelerle 2002'de Hürriyet'in verdiği "Hürportreler" ekinde yeniden kaleme aldığı BÜLENT DÜZGİT yazısına...Hem terbiyeli, hem masum hem de karikatürcü! Sedat Nuri, Cemal Nadir, Sururi gibi eski ustaların günümüzdeki izdüşümü. Hem yeni bir çizgi diline, hem de eski bir İstanbul çelebisinin birikimine sahip olmak zordur. Bülent'in karikatür sanatındaki başarısı işte burada!Haberi Yalçın Pekşen'in yazısından öğrendim; Allah'ım, Bülent Düzgit açık kalp ameliyatı olmuş. Açık kalp ameliyatı ne demek? İnsanın göğsünü kesip-yarıp kalbini ellerine alıyorlar. Sonra da (ellerine sağlık) yontup-biçip yerine takıyorlar. Halkı haberlendirme iddiasında olan biz gazeteciler, artık aynı gazetede çalışan arkadaşlarımızın hastalık haberlerini bile yine gazetelerden öğrenmeye başladık. Eskiden birimiz nezle olsa, nezlesi gazetenin yarısına geçerdi. Çünkü burun buruna çalışırdık. Ama şimdi Bülent, bu yeni moda lüks otel azmanı Medya Towers dedikleri Hürriyet Gazetesi'nin üçüncü katında çalışıyor, bense beşinci katında... Yani birimiz Madagaskar'da oturuyor, diğerimiz Sicilya'da. Karikatür denen bu yeni dünya sanatında karikatürcü dediğin adam biraz mel'un olmalı. Isırdı mı koparmasa bile, can yakmalı diye bilinir. Hatta punduna getirirse belden aşağı vurmalı ve yan hakeme çaktırmamalı... Ama Bülent Düzgit, sımsıcak çizgisi ve keyifli espri dünyasıyla ‘‘Latifenin latif olduğu’’ bir dünyanın belki de son örneği. Usta deseninden gelen rahat ve sevimli çizgisiyle en sivri eleştiriyi yaparken bile insana olan sevgisini kaybetmeyen son bir örnek! Eleştirdiği kişiyi bile seviyor sanki...Yani Sedat Nuri, Cemal Nadir, Sururi gibi eski ustalarımızın günümüzdeki izdüşümü. Hem yeni bir çizgi diline, hem de eski bir İstanbul çelebisinin birikimine sahip olmak ah ne zordur bir bilseniz. Bülent'in karikatür sanatındaki başarısı işte burada!* Bülent Düzgit'in Türk karikatüründeki değeri yeterince vurgulanmadı. İlk nedeni, Bülent'in sessiz sedasız, alçakgönüllü, reklamsız, propagandasız, mahçup kişiliğidir. Ortalıkta asla görünmez. İkincisi de Hürriyet'te çiziyor olmasıdır. Hürriyet, her konuda yenilikçi ve atılımcıdır. Ama karikatür konusunda tutucudur. Bir kedi fotoğrafına çeyrek sayfa ya da koca harflerle dizilmiş bir başlığa yarım sayfa yer ayırabilir. Ama bir karikatürün ölçüsü bir ya da iki kibrit kutusu boyutlarını geçemez. İşte Bülent gibi bir usta yıllardır o boyutlar içinde hapistir.* Yukarıdaki satırları tam beş yıl önce yazmışım. Üstelik Hürriyet'te de yayımlanmış. Yazdıklarıma bugün yeniden bir göz attım. Gazetede Bülent için değişen hiçbir şey yok. Ama Bülent'te de değişen hiçbir şey yok. O muhteşem deseniyle niçin yarım sayfa panorama karikatürler çizmediğini, güzelim esprilerini halktan niye sakladığını, bunun için gazete içinde savaşım vermesi gerektiğini her zamanki saldırgan gevezeliğimle hababam anlatıp duruyorum. O, duru mavi gözlerini önündeki kaleme dikiyor ve mahcubiyetten yanakları daha da pembeleşiyor. Lafa başladığımdan yarım saat sonra nihayet ağzından bir cümle çıkıyor. ‘‘Haklısınız ama, ben böylesini de seviyorum ağabey.’’Düşünebiliyor musunuz, en az yirmi yıllık dostluğumuz var ve bana hala ‘‘Siz’’ diyor.* Bülent'in uykusunun en tatlı yerinde açık bıraktığı yatak odasının penceresinden tam tekerlek ve pırıl pırıl bir mehtap yükseldi. Mavi-beyaz ışıltısı, Bülent'in çocuksu ve masum ifadeli yüzüne vurdu. Sonra da Bülent'in köpek dişleri uzadı. Yüzünde ve vücudunda kara kıllar çıkmaya başladı. Mavi gözleri sarıya dönüştü ve aya doğru bir kurt uluması koparıp açık duran pencereden sokağa atladı. Siz bir insanın hem iyi kalpli, hem terbiyeli, hem masum ve hem de KARİKATÜRCÜ olabileceğine inanıyor musunuz yoksa?
*****
Evet, sevgili Oğuz Aral ustanın Bülent DÜZGİT yazısı böyle bitiyor... Oğuz ağabey aslında Bülent Düzgit'le ilgili her şeyi çok güzel özetliyor... Onun da dediği Bülent Düzgit hem iyi kalpli, hem terbiyeli, hem masum, hem de iyi bir karikatürcü... Gazetesi HÜRRİYET onun değerinin pek farkında olmasa da, her gün Mehmet.Y. Yılmaz'ın köşesinin üstünde "BÜLENT ÇİZİYOR" diyerek çizdiği karikatürleri internet ortamına en düşük çözünürlükle koysa da Bülent Düzgit Türk karikatür tarihine imzasını atmış bulunuyor. Bu yazıyı hazırlarken bir ara Bülent abiye mail yolladım ama yanıt alamadım, sanırım internetle de arası pek yok, telefonla konuşsam mı diye düşündüm ama onu iyi tanıdığım için, pek de bir şey anlatmayacağını bildiğim için, bize çok şeyler anlatarak aramızdan giden büyük usta Oğuz Aral'a, yazarlığıma, belleğime ve mizah arşivime sığındım sonuçta... Bu yazıyı Bodrum'dan dört gözle bekleyen Raşit Yakalı abime de yazıdaki gecikmeden ötürü kusuruma bakma diyorum...
Türk karikatürünün bu mütevazı, bu alçak gönüllü, bu sessiz-sedasız devi BÜLENT DÜZGİT'e ben de buradan sesli mi sesli bir alkış yolluyorum hepiniz adına, 60 yaşındaki bu büyük ustaya daha nice yıllar ve nice karikatürler diliyorum...
Cihan Demirci-MİZAHHABER
25 Ağustos 2007
YAYIN TARİHİ: Cumartesi, Ağustos 25, 2007

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
YENİ MİZAH DERGİNİZ DELİDOLU'NUN 5. SAYISI ÇIKTIIII!
Mizah dünyasının en yeni dergisi DELİDOLU'nun 5. sayısı 3 Haziran 2009 tarihinde çıktı. Facebook üyesiyseniz, yukardaki kapağa tıklayarak, derginin Facebook grubuna da girebilirsiniz...



FACEBOOK ÜYESİ OLAN MİZAHHABER OKURLARINI FACEBOOK'TAKİ GRUBUMUZA ÜYE OLMAYA DAVET EDİYORUZ
Facebook üyesi olan Mizah Haber dostları Facebook'taki grubumuza da üye olabilirsiniz...Eğer Facebook üyesi iseniz yukardaki resmin üzerine tıklayarak Mizahhaber grubuna girebilirsiniz...

ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER 17 OCAK'TA ADANA'DA BULUŞTU!
Adana'da 2. Çukurova Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen "ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER FESTİVALİ" 16 Ocak Cuma günü söyleşilerle başladı. 17 Ocak günü ise Gırgır'dan yetişmiş karikatürcülerin buluşması gerçekleşti. Haberini resme tıklayarak OKUYABİLİRSİNİZ...

MİZAHHABER ARŞİVİNDEN SEÇME YAZILAR...
EY ÜLKESİNDEN KOPUK BEYLER!
CEM KENAN ÖNGÜ'YÜ 5. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE ANIYORUZ
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ MİZAHHABER DEĞER!
DAHA DA SIKILMAYA HAZIR MISINIZ?
MUSTAFA CİHAN DEMİRCİ YAZIYOR: "BİZE BÜYÜK GELDİN MUSTAFA KEMAL!"
MUSTAFA KEMAL BURALARDAN GİDİŞİNİN 70. YILINDA MİZAHHABER'DE DİLE GELDİ!
SEMİH BALCIOĞLU BASIN MÜZESİNDE ANILDI
3 GÜNLÜK GÖZALTI SÜREMİZ BİTTİ YENİDEN YAYINDAYIZ!
OYA'NIN OKUL ÇANTASI!
SEZGİN BURAK'I ÖLÜMÜNÜN 30. YILINDA ANIYORUZ
EKMEKLER DEĞİŞİYOR!
CİHAN DEMİRCİ'DEN LAFORİZMALAR (EYLÜL 2008)
CAN BABA'YI KÜFÜR KÜFÜR ANIYORUZ!
OĞUZ ABİMİZİ ANMA VE SANSÜRÜN KALDIRILIŞININ 100. YILI YAZISI
SUNA ABLAMIZI YİTİRDİK
NECATİ GİDELİ 4 YIL OLDU...
AZİZ NESİN USTAYI ANARKEN...
AZ ÇİZGİYLE ÇOK ÖMÜR: FERRUH DOĞAN
CEMİL CEM'İ ANIYORUZ...
ABSÜRD MİZAHIN ÖNCÜ İSMİ SUAVİ SUALP...
ONU 1 MAYIS 1988'DE YİTİRMİŞTİK...
ÖNCÜ MİZAH USTASI ALTAN ERBULAK ANILDI
1 NİSAN BİR İNSAN, PEKİ SİZ KAÇ İNSANSINIZ?
3.MİZAH ÖDÜLLERİ SAHİPLERİ BELLİ OLDU
CEMAL NADİR 106 YAŞINDA!
OKULLARDA YENİ OKUMA FİŞLERİ
SAVAŞ DİNÇEL'İ YİTİRDİK!
MİZAHHABER 2007 YILLIĞI
2007 YILININ EN ABUK VE MATRAK OLAYLARI
HAKAN ALPİN YAZIYOR: "DÜNYAYI KURTARAN METİN"
MUSTAFA KEMAL'İ HANGİ YÜZLE ANMALIYIZ?
TÜRK KARİKATÜRÜNÜN BÜYÜK USTASI SEMİH BALCIOĞLU YAZISI
AKDAĞ SAYDUT'TAN OĞUZ ARAL ELEŞTİRİSİNE YANIT
TÜRK KARİKATÜRÜNÜN SESSİZ USTASI: BÜLENT DÜZGİT
MİZAHIN TEMMUZ HÜZNÜ
ORHAN ALEV'İ YİTİRDİK!
İKİ KOMEDYEN ARASINDA SEVİYESİZ ATIŞMA

MİZAHHABER'DEN GEÇMİŞ DÖNEM KAMPANYALARI...
"SEÇMENİ KÜTÜK YERİNE KOYAN SEÇİME HAYIR" başlıklı yerel seçimlere tepki kampanyamız hileli, hurdalı, ölü seçmenli yerel seçimlere karşı tepkilerimizi çizgilerimizle, yazılarımızla, haberlerimizle kısacası mizahın muhalif gücüyle gösterme kampanyasıdır. Bu kampanya, oy kullanmama değil, tam tersine sandıktaki her türlü oyuna karşı; OYUMUZA SAHİP ÇIKMA KAMPANYASIDIR... Kampanyamız 29 Mart'taki seçimlere dek sürdü...

Mizah-ı Azam, Mizahyedibaşı, Otoriteler Şahı MİZAHAT ÇELEBİ PEK Bİ YAKINDAAAA MİZAHHABER'DE...
O bundan 19 yıl önce Gırgır'da doğmuştu...Mizah tarihimizin bilir kişisi, Mizah-ı Azam Mizahat Çelebi pek yakında, mizah tarihimize el feneri tutacak "MİZAHATNAME" yazılarıyla MİZAH HABER'de...

MİZAHHABER YAZARLARI
MİZAHHABER yazarlarının son yazılarına buradan da ulaşabilirsiniz...

MEDYAKUP YAZIYOR...
KURTAR BİZİ MEMETALİ BEEEEY!(Resme tıklayıp okuyunuz)

KORAY LAMA YAZIYOR...
KOMEDYENLERİN ELEŞTİRİ HAZIMSIZLIĞI (Resme tıklayıp okuyunuz)

METİN AKBULUT YAZIYOR...
ÜÇ MAYMUN (Resme tıklayıp okuyunuz)

MİZAHHABER EKİM AYINDA İZLENME REKORUNU KIRDI!
Mizahhaber blogu, bize blog hizmetini veren blogger.com'un kapatılması nedeniyle yüzbinlerce belki de milyonlarca blogla birlikte 24 Ekim 2008 akşamından, 28 Ekim 2008 öğlen saatlerine dek kapalı kaldı. Yayına girdiğimiz 28 Ekim günü, 13'ten 18 dek sadece 5 saat içinde 1060 kez tıklanan Mizahhaber, aslında günlük yani 24 saatlik toplam tıklaması 400 civarında olan bir blogtu. MİZAHHABER, 28 Ekim günü yayında olduğu 12 saat içinde de toplam 1850 tıklamaya ulaştı. 30 Ekim 2008 tarihinde ise bir günde tıklanma rekorumuzu kırarak 2585'e ulaştık. Nerdeyse bir hafta yayında olamadığımız Ekim ayındaki toplam tıklama ise 16.778 oldu. Bu da bir başka rekor. Yani kapatarak sadece ilgiyi artırdınız beyler, durum budur yani!!!

DÜNYA MİZAHININ SİNEMADAKİ BÜYÜK KOMEDYENİ: CHARLİE CHAPLİN (ŞARLO)
Dünyanın Charlie Chaplin'i, bizimse Şarlo'muzdu o... Sessiz film döneminin büyük komedyeni bir kuşağın mizahı-komediyi sevmesini sağlamakla kalmadı, sessiz film kahramanı birinin bile, muhalif sesinin ne denli güçlü olabileceğini göstererek gitti.

EVRENSEL KÜLTÜR DERGİSİ MİZAH SORUŞTURMASI
Evrensel Kültür dergisi, Eylül 2008 sayısında bir mizah soruşturması hazırladı. Bu soruşturmadaki sorulara Cihan Demirci'nin verdiği yanıtlar Damdaki Mizahçı'da... Yukardaki resme tıklayarak okuyabilirsiniz.

MİZAH TARİHİMİZDEN PORTRELER, DERGİLER...
(HAZIRLAYAN: CİHAN DEMİRCİ)

İLK MİZAH DERGİSİ: DİYOJEN
Teodor Kasap'ın 1869'un 23 Aralık tarihinde ilk sayısını çıkardığı ilk mizah dergimiz Diyojen. Diyojen'le ilgili pek çok kaynakta pek çok değişik çıkış tarihi görürsünüz ve adeta kafanız karışır. Kiminde 24 Kasım 1870, kiminde 23 Aralık 1869, kiminde de 2 Haziran 1970 filan gibi... Oysa MİZAHHABER olarak pek çok kaynağı tarayarak yaptığımız araştırma; 23 Aralık 1869 tarihinin DİYOJEN'in Fransızca-Rumca çıkış tarihi olduğunu gösteriyor. 24 Kasım 1970 tarihi ise bu derginin ilk kez "Eski Türkçe" basıldığı tarihtir. Toplam 183 sayı çıktığı bilinen dergide ilk karikatür de bir hayli geç yayınlamıştır. Kimi kaynaklarda 120. sayıda ilk karikatürün yayınlandığı belirtilmektedir.Pek çok kez kapatılan derginin yerine Teodor Kasap daha sonra başka dergiler çıkarmıştır.

TEODOR KASAP (1835-1905)
Teodor Kasap, ilk mizah dergimiz DİYOJEN'i çıkaran, onun kapatılmasından sonra; Çıngıraklı Tatar ve Hayal gibi başka dergiler de çıkaran, karikatür nedeniyle ilk hapis cezasını alan, kefaletle tahliye olduktan sonra yurt dışına gidip mizah yayını çıkardığına pişman edilen yayıncı.

HAPİS CEZASI ALAN İLK KARİKATÜR
Teodor Kasap'ın çıkardığı Hayal dergisinde 1877 yılında yayınlanan bu Karagöz-Hacivat karikatürü yüzünden yayıncı Teodor Kasap hapis cezası almıştır.Eli-ayağı zincirlenmiş Karagöz'e Hacivat sorar: "Nedir Bu hal Karagöz?" Karagöz şöyle yanıt verir: "Kanun dairesinde serbesti Hacivat!"

İLK TÜRK KARİKATÜRCÜSÜ KABUL EDİLEN: ALİ FUAD BEY...
Ali Fuad Bey, Letaif-i Asar, Hayal, Kahkaha ve özellikle de Çaylak dergisine çizgileriyle katkıda bulundu. Karagöz dergisini çıkardı. Karikatür tarihimizdeki "Türk" kökenli ilk karikatürcü olarak kabul ediliyor. Ağustos 1919'da öldü.

CEMİL CEM (1882-1950)
Karikatür sanatımızın kurucusu kabul edilen Cemil Cem, mizah dergiciliği tarihimizde çok önemli yeri olan Kalem ve Cem dergilerini çıkardı. (Güngör Kabakçıoğlu'nun çizgileriyle)

BİR BÜYÜK YAYINCI: SEDAT SİMAVİ (1896-1953)
Kurtuluş Savaşı sırasında çıkardığı Güleryüz adlı mizah dergisiyle Mustafa Kemal'e ve Kurtuluş savaşına destek olan, sonrasında da pek çok mizah dergisi çıkaran öncü yayıncı, karikatürcü Sedat Simavi.

CEMAL NADİR GÜLER (1902-1947)
Çağdaş karikatürümüzün kurucusu kabul edilen büyük usta Cemal Nadir Güler, 45 yıllık yaşamına müthiş bir çalışma temposu ve pek çok öncülük sığdırdı. Türk karikatüründe pek çok yeniliğin babası olan Cemal Nadir Güler, karikatürü ilk kez geniş halk kitlelerine sevdiren, halka indiren ustadır. Onun açtığı ama ömrü yetmediği için tamamlayamadığı bu yolu 70'li yıllardan sonra Oğuz Aral tamamlamıştır.Türk karikatürünü çizgi bantla ilk kez tanıştıran da o'dur. "Amcabey" ülkemizin ilk çizgi bant tipidir. Karikatürün, günlük olarak birinci sayfaya yerleşmesinin de temelini atmıştır. Çizgi filme bile kalkışmış ama imkanları ve ömrü bunu gerçekleştirmeye yetmemiştir.

"CEMAL NADİR 100 YAŞINDA" KİTABI
Bugüne dek, bir karikatürcü hakkında ülkemizde hazırlanmış en kapsamlı, en devasa kitaplardan biri olan "Cemal Nadir 100 Yaşında" Çağdaş Türk Karikatürünün kurucusu ve pek çok alandaki öncü ustası Cemal Nadir Güler'in doğumunun 100. yılı olan 2002'de yayınlandı. Cihan Demirci'nin titiz bir çalışmayla hazırlayıp, yazdığı bu kitabı Karikatürcüler Derneği bastı. "Cemal Nadir 100 Yaşında" sadece içeriğiyle değil, boyutu, dizaynı, baskı kalitesiyle de örnek bir kitap oldu. Ülkemizin önemli kütüphanelerinde bulunan kitap, yurt dışındaki bazı kütüphanelere dek girdi.

İLK ÇİZGİ BANT: AMCABEY
Gerçek anlamda ilk çizgi bant tipimiz Cemal Nadir'in yaratıp çizdiği AMCABEY'dir.

BİR KAPAK USTASI: NECMİ RIZA AYÇA (1912-2001)
Akbaba dergisinin uzun yıllar kapak çizerliğini yapan Necmi Rıza Ayça, 89 yaşında yaşamını yitirdiği ana dek pek çok gençten daha genç bir yüreğe sahipti.

MUHALİF MİZAHIN EFSANE GAZETESİ: MARKOPAŞA
İlk sayısı 25 Kasım 1946'da çıkan, keskin muhalif mizah gazetesi Markopaşa'nın ilk sayısının kapağı.

EN UZUN ÖMÜRLÜ DERGİ:AKBABA
Mizah tarihimizin en uzun ömürlü dergisi Akbaba 1922'den 1977'ye dek tam 55 yıl yayınlanmıştır. Yukarda Akbaba'nın 28 Aralık 1977'de çıkan son sayısının kapağı görülüyor.

OĞUZ ARAL (1936-2004)
Cemal Nadir'in halkla bütünleştirdiği karikatürü halka yayan en önemli dergi olan Gırgır'ın kurucusu son büyük usta Oğuz Aral

BİR EFSANE DERGİ: GIRGIR...
Mizah tarihimizin efsane dergisi GIRGIR, o dönemler Günaydın gazetesi sahibi olan Haldun Simavinin sahipliğinde, Oğuz Aral'ın mizah yönetmenliğinde 1972 yılında yayınlanmıştı. İlk sayısı 13 Ağustos 1972'de çıkan dergi, ilk yılın sonunda; 45 bin satıyordu. 1978'lerde 280 binlere ulaşan Gırgır, 1981-1983 döneminde 500 bini bulan satışıyla mizah tarihimizin rekor satışına ulaştı. 1989 yılında Oğuz Aral'ın elinden zorla alınan dergi yerine Oğuz Aral "Avni" dergisini çıkarsa da, aynı çizgi ve aynı tat bir daha yakalanamadı. Bugün aynı isimle süren bir Gırgır var ama epeydir hayalet bir dergi olarak çıkan o Gırgır'a, Oğuz Aral'ın bıraktığı Gırgır diyemeyiz... Nerdeyse 20 yıldır ruh gibi çıkan bu derginin adını değiştirmenin zamanı gelmedi mi ey Gölge Adam Ertuğrul bey?

70'Lİ YILLARDAN BİR DERGİ: ÇARŞAF...
İlk sayısı 17 Aralık 1975'te çıkan Çarşaf dergisi, o tarihlerde yavaş yavaş ses getiren Gırgır'a karşı Hürriyet gazetesi sahibi Erol Simavi'nin sahipliğinde çıktı. Çetin Emeç'in genel müdür olduğu dergi karikatürcü camiasına "ekolin" denilen o güzelim boyayla çalışmayı öğretti. Orjinal renkli işleri basmasıyla mizah dergileri arasında fark yaratan, başlangıçtaki güçlü kadrosunu zamanla yitiren Çarşaf, mizahıyla fark yaratamayınca, bırakın Gırgır'a rakip olmayı kendisine rakip çıkan Fırt'a yenik düştü. Gene de 17 yılı bulan bir yayın macerası yaşadı ve yayın hayatı Hürriyet'e mizah eki olarak bitti.

GIRGIR'IN YAVRUSU: FIRT
Tekin Aral'ın 1976'da çıkarmaya başladığı Fırt dergisinin 16 Mart 1976 tarihli ilk sayısının kapağı. Gırgır dergisinin yavrusu sayılabilecek bu dergi, Gırgır'la yanyana odalarda ve aynı ekip tarafından hazırlandı. Çıktığı dönemde Gırgır'dan sonra en çok satan 2. dergi oldu. Tirajı bir dönem 200 bini aştı.

ÜLKEMİZDE 2 KARİKATÜR MÜZESİ VAR
Türkiye 2 Karikatür Müzesine sahip. İlki İstanbul Saraçhane'de bulunan Karikatür ve Mizah Müzesi. Diğeri ise Eskişehir'de birkaç yıl önce açılan Karikatür Müzesi. Yukardaki Fotoğrafta müdürlüğünü Atila Özer'in yaptığı Eskişehirdeki müze binası görülüyor.

2006'DA YİTİRDİĞİMİZ BİR BÜYÜK USTA: SEMİH BALCIOĞLU
27 Ekim 2006'da, 78 yaşında yitirdiğimiz Türk karikatürünün duayen ustası Semih Balcıoğlu, ölüm anına dek hep karikatür çizdi. Seramikten bile karikatür üreterek karikatüre üç boyut getirdi.

MİZAH VE KARİKATÜRLERİ (Alfabetik sırayla)
Abdülkadir Demirhindi
Atila Özer
Atilla Atalay
Azercartoon
Aziz Yavuzdoğan
Baki Murat Top
Bir Mizahseverin Not Defteri
Brazil Cartoon
Buraya Çiziyorum
Bülent Çelik
Can Barslan
Canavar
Carton Club
Cartoon Blues
Cihan Demirci
Damdaki Mizahçı
David Baldinger
Don Quichotte
Emre Ulaş
Emre Yılmaz
Eray Özbek
Erdoğan Başol
Erdoğan Karayel
Eurocanlar
Fanofunny
Faruk Çağla
Feco
Firuz Kutal
Gaste Mizah Dergisi
Geyik Muhabbetleri
Greek Kartoon
Gölge Dergi
Gülek Kandıralı
Gürbüz Doğan Ekşioğlu
Hakkı Uslu
Hayal Saati
Hıyar
İnter Cartoons
İran Cartoon
İsmail Biret
İsmail Kar
İzel Rozental
Karamanart
Karikakültür
Karikanet
Karikatür Okulu
Karikatür Vakfı
Karikatürcüler Derneği
Karikatürize
Karikatürüm
Kemal Özyurt
Kürşat Coşgun
Kürşat Zaman
Laforizmalar
Lahmacun Mizah
Leman Dergisi
Levent Gönenç
Marlene Pohle
Medyanoz
Mizah ve Çizgi
Mizah ve Şiir
Muhittin Köroğlu
Mustafa Bora
Mustafa Kıran
Obur Mizah
Obur Mizah Blog
Oğuzhan Kayan
Penguen Dergisi
Pijama Ailesi
Rahim Cartoon
Raşit Yakalı
Raşit Yakalı Karikatür Okulu
Selçuk Demirel
Serdar Karaman
Sezer Odabaşıoğlu
Sınırsız Karikatür
Suat Yalaz
Syria Cartoon
Sönmez Yanardağ
Tabriz Cartoons
Tayyar Özkan
Tufan Selçuk
World Press Cartoon
Yitirdiğimiz Mizahçılar
Yüksel Can
Çizgi Roman Okur Platformu
Ömer Çam
Şevket Yalaz
Şiirzofren

EN YENİ MİZAH VE KARİKATÜR KİTAPLARI
Ademler ve Havvalar-PİYALE MADRA (EVEREST)
Adımız Çıkmış Türklere-MUSTAFA KIRAN (NOKTA)
Elem ve Istırap Karikatürleri-SEFER SELVİ (EVRENSEL BASIM)
Feklavye-SEMİH POROY (SEL)
Gıdıklanmak Yasaktır- DENİZ SOM (CUMHURİYET KİTAPLARI)
İki Kalas Bir Heves-EROL GÜNAYDIN KİTABI (İŞ)
Kaleydoskop- SELÇUK DEMİREL(YKY)
Karikatür- II.Meşrutiyet Döneminin Ünlü Simaları-Mehmed Ásım (Us) Haz.Seval Şahin(KİTAP)
Ko-Medya-YALÇIN PEKŞEN (SAY)
Komikaze-7 Kıllı Kitap-ERDİL YAŞAROĞLU (DOĞAN)
Mizah Penceresinden Milli Mücadele- Ali Şükrü Çoruk (KİTABEVİ)
Türk Müsün Canım-BARBAROS UZUNÖNER- (NOKTA)
Yazlık ve Kışlık Proceler Porof. Zihni Sinir Proceler Külliyatı: 3- İRFAN SAYAR (İLETİŞİM)
Şiir Gözlü Çocuk-CİHAN DEMİRCİ (Mizahi Çocuk Şiirleri-İKARUS)

CİHAN DEMİRCİ'DEN BAŞBAKAN RTE İLE İLGİLİ İLK ÖZGÜN FIKRA KİTABI: "RTE GARANTİLİ FIKRALAR"


ÜMİT KİREÇÇİ'DEN "ÇİZGİ ROMAN SENARYOSU KİTABI

YİTİRDİĞİMİZ MİZAHÇILAR VE KARİKATÜRCÜLER
OCAK- Ramiz Gökçe (1900-5 Ocak 1953)- Nişan G. Berberyan (8 Ocak 1907)- Şadi Dinçağ (1919-Ocak 1983)- Ali Ulvi Ersoy (1924-30 Ocak 1998)ŞUBAT- Cemal Nadir Güler (1902-27 Şubat 1947)MART- Aydın Aliustaoğlu (1 Mart 1993)- Mim Uykusuz (1922-5 Mart 1983)- Necmi Rıza Ayça (1912-5 Mart 2001)- Nehar Tüblek (1924-6 Mart 1995)- Hüseyin Rahmi G. (1864-8 Mart 1944)- Hüseyin Mumcu (1924-26 Mart 2002)- Burhan Solukçu (1928-26 Mart 1978)- Mıstık (1930-28 Mart 2000)NİSAN- Cemil Cem (9 Nisan 1950)- Yalçın Çetin (1934-14 Nisan 1977)- Suavi Sualp (1926-14 Nisan 1981)- Tekin Aral (1941-19 Nisan 1999)MAYIS- Altan Erbulak (1929-1 Mayıs 1988)- Eflatun Nuri (1927-3 Mayıs 2008)- Lütfü Küçük (7 Mayıs 2001)- Ruhi Görüney (7 Mayıs 2006)- Sermet Muhtar Alus (18 Mayıs 1952)- İsmail Turan (1964-21 Mayıs 2008)HAZİRAN- Zahir Güvemli (5 Haziran 2004)- İbrahim Güngör (6 Haziran 1978)- Ferruh Doğan (1932-7 Haziran 2000)TEMMUZ- Asaf Koçak (1958-2 Temmuz 1993)- İsmet Çelik (1941-Temmuz 1984)- Kemal Sunal (3 Temmuz 2001)- Salih Erimez (1901-4 Temmuz 1974)- Aziz Nesin (1915-6 Temmuz 1995)- Rıfat Ilgaz (1911-7 Temmuz 1993)- Orhan Alev (1950-15 Temmuz 2007)- Necati Abacı (1958-22 Temmuz 2004)- Suna Pekuysal (1933- 22 Temmuz 2008)- Cenk Koray (23 Temmuz 2000)- Sadık Şendil (26 Temmuz 1986)- Oğuz Aral (1936-26 Temmuz 2004)AĞUSTOS- Tamer Ocak (1965-12 Ağustos 1985)- Ali Fuat bey (27 Ağustos 1919)EYLÜL- Zeki Beyner (1936-8 Eylül 2002)- Orhan Tophanelioğlu (21 Eylül 1977)- Mehmet Polat (21 Eylül 1981)- Sedat Nuri İleri (1888-22 Eylül 1943)- Bülent Oran (23 Eylül 2004)EKİM- Kozma Togo (1895-6 Ekim 1964)- Sezgin Burak (7 Ekim 1978)- Semih Balcıoğlu (1928-27 Ekim 2006)- Ratip Tahir Burak (1904-28 Ekim 1977)KASIM-Metin Demirhan (1965-1 Kasım 2007)- Münif Fehim (1900-6 Kasım 1983)- Sulhi Dölek (7 Kasım 2005)- Ziya Ramoğlu (1932-10 Kasım 2007)- Osman Filiz (22 Kasım 1991)- Cem Kenan Öngü (1951-25 Kasım 2003)ARALIK- Sedat Simavi (11 Aralık 1953)- Adile Naşit (1930-11 Aralık 1987)- Nihat Bali (1928-13 Aralık 1991)- Savaş Dinçel (1942- 20 Aralık 2007)- Haldun Ulusoy (24 Aralık 1973)GÜNÜ BELİRLENEMEYENLER:- Yusuf Franco Paşa (....1933)- Bülent Hikmet Şeren (.... 1977)- Hulki Onaran (1906-1987)- Orhan Ural (1913-1978)- Erdoğan Özer (1939- 1990)- İsmail Sezer (1960-1993)- Abdülmecit Özbek (1972- Ocak 1999)









MİZAHHABER
Mizah DünyasındanHaberler BloguHazırlayanlar:Mizahhaber GönüllüleriYayın Yönetmeni:Cihan DemirciKatkıda bulunanlar:Akdağ SaydutVahit AkçaErcan AkyolYakup Yazıcıİ. Bülent ÇelikMetin AkbulutGülek KandıralıCevahir MerkezHalil İ. YıldırımKoray LamaMizahşörMehmet SelçukZafer TemoçinYayın Başlangıc Tarihi:1 Temmuz 2007İletişim adresi:mizahhaber@gmail.comMİZAHHABER'de yayınlanan her türlü haber-yazı-çizginin kaynak gösterilmeden, izin alınmadan kullanılması hoş bir durum olmayacaktır. Yakışmaz yani, ayıp olur hani... Mizahhaber sadece mizah sevgisiyle hazırlanıyor, maddi hiçbir karşılığı olmayan bir sevgi blogu burası. Durum zaten böyleyken bir de sen vurma, kaynak göster, bir maille izin filan al kullan, olmaz mı canım kardeşim!.. Bilmem anlatabildik mi?..









28 Mayıs 2009 Perşembe

Oğuz Aral

Oğuz Aral (d. 1936 - 2004) Türk karikatüristtir. Gırgır dergisinin kurucusudur. Davutpaşa Lisesi mezunudur.

Oğuz Aral, İstanbul Silivri'de 1936 yılında doğmuştur. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin üçüncü sınıfından ayrılmıştır. 1950'den sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatür çizmeye başlamıştır.
Güncel, halkın anlayabileceği basite indirgenmiş bir karikatür anlayışına önem veren Aral, kendi mizahi görüşü ve doğrultusunda birçok karikatürcü yetiştirmiştir.
Gırgır mizah dergisinin kurucusu ve yöneticisi olan Aral, daha sonra Avni dergisini çıkardı. Aral, Gırgır dergisinin tirajını 500 bin adedin üzerine çıkararak, dünyanın üçüncü büyük güldürü dergisi durumuna getirmiştir.
Avanak Avni tiplemesinin yaratıcısı olan Oğuz Aral, Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut gibi tiplemeleriyle de tanınıyordu.
Karikatürleri ve 'Huysuz İhtiyar' başlığı altında yazıları ölümüne kadar Hürriyet gazetesinde yayınlanan Aral'ın, tiyatro, müzik ve sinema konularında da çalışmaları bulunmaktadır.
Anadolu'nun çeşitli yerlerinde pandomim gösterileri sergileyen Aral, Koca Yusuf (1966), Direkler Arası (1967), Bu Şehri İstanbul (1968), Ağustos Böceği ile Karınca (1971) adında çizgi filmleriyle de Türk çizgi film sektöründe önemli bir yere sahiptir.
Oğuz Aral, karikatürist Tekin Aral'ın ağabeyidir.
26 Temmuz 2004'te Bodrum'da vefat etti. Ölümünün 1. yıldönümünde anısına (26 Temmuz 2005) İstanbul Cihangir parkına heykeli dikildi. Heykeli 2006 ve 2007 yıllarında 2 kez saldırıya uğramasına rağmen tekrar onarılmıştır. Ancak Şubat 2008'de gerçekleştirilen son saldırı sonucu parçalara ayrılan heykel yerine yenisi yapılması planlanmaktadır.

Yönettiği bazı tiyatro oyunları
Huysuz İhtiyar
Keşanlı Ali Destanı